19 Şubat 2025 04:26

Başpınar Organize Sanayi Bölgesi işçileri: Mehmet Türkmen için harekete geçme zamanı

Antep Başpınar OSB'den Akıncılar Tekstil işçisi Ahmet, "İşçilerin bilinçlenmesini istemedikleri için Mehmet Türkmen’i tutukladılar, o insanları bilinçlendiriyordu. Herkes artık sendikaya üye olmalı.”

Başpınar Organize Sanayi Bölgesi işçileri: Mehmet Türkmen için harekete geçme zamanı

Fotoğraf: Evrensel

Elif Ekin Saltık

ekinsaltik@gmail.com

Antep – Başpınar OSB’de işçilere dayatılan sefalet ücretine karşı BİRTEK-SEN öncülüğündeki direnişler büyürken, sermaye ve iktidar direnişleri bastırmak için her türlü yöntemi kullandı. Yasaklar ve polis zoru yetersiz kalıncaysa BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı. Hemen ardından ise direnişe çıkan işçiler işten atılmaya başlandı, çalışmak istemeyen işçiler, işten ayrılmaya ‘teşvik’ edildi. Başpınar OSB işçilerinin direnişi sermayenin tüm aygıtları kullanılarak bastırılırken, Türkmen’in tutuklanmasının ardından, kaybedecek hiçbir şeylerinin kalmadığını belirten işçiler, BİRTEK-SEN binasında toplanarak bütün Başpınar işçilerini ses çıkarmaya çağırdı.

O işçilerden biri de Akcanlar Tekstil direnişinde yer almış Ahmet. 2023 yılı temmuz ayında Şireci’deki direnişin de öncülerinden. Ahmet bugün başka bir fabrikada çalışmaya devam ediyor. Konuştuğumuz tüm Başpınar işçileri kölelik koşullarında çalıştıklarını anlatırken Ahmet bu koşulları açıyor: “Az kişiden çok iş istiyorlar. Ben makineciyim ama makineme bakamıyorum, nerede ihtiyaç varsa oradayım. Sabah işe giderken ‘Acaba bugün nereye bakacağım’ sorusuyla gidiyorum. O yüzden işçiler hem verilen ücretten hem de çalışma koşulları yüzünden çalışmak istemiyor. Fabrikalar ‘35 yaşı üstü almıyoruz’ diyor, 35 yaşı üstü almazlarsa çalışacak işçi bulamazlar.”

‘İki yüz bin işçi ayaklansa OSB’yi yerinden oynatır’

“Valilik yasağının koyulduğu gün işçilerin tümünün işi bırakıp sokağa dökülmesini istedim” diyen Ahmet, Şireci’yi hatırlatarak bu birliğin sağlanabileceğini söylüyor: “O gün biz fabrikaya girmedik, baktım arka arkaya hepsi girmemeye başladı. Yani olmaz diye bir şey yok. 2 bin 500 işçi bir anda işi bıraktı. Aslında biz işçiler onu bunu bahane ediyoruz. Kendimize güvenseydik bugün bu şartlar altında çalışmazdık. OSB’de toplasan iki yüz patron yok. İki yüz bin işçi var ama, bir ayaklanalım desek organizeyi yerinden oynatırız.”

‘Sendika çatısı altında toplanalım’

Grevde oldukları 35 gün boyunca Mehmet Türkmen’in ve sendikanın yanlarında olduğunu dile getiriyor. Ahmet, “On fabrika direnişe çıktı iki hafta içinde. Türkmen, yağmur çamur demedi. BİRTEK-SEN çadır, yemek, her tür olanağı sağladı. Buradan Gaziantep işçilerine sesleniyorum. O fabrikaların tüm işçilerini Mehmet Türkmen’in serbest bırakılması için iş bırakmaya davet ediyorum. Valilik, emniyet güçleri Antep halkıyla baş edemez. İşçilerin bilinçlenmesini istemedikleri için Mehmet Türkmen’i tutukladılar, o insanları bilinçlendiriyordu. Herkes artık sendikaya üye olmalı.”

‘Başpınar işçilerinin mücadelesi her yıl biraz daha ilerliyor’

Mehmet ise bir halı fabrikasında çalışıyor. 12 yaşından beri çalışan işçi, 6 yıldır aynı fabrikada. Birkaç yıldır evli. İyi ustalarla çalıştığını, eskiden bir nebze olsun işçinin değeri olduğunu anlatıyor: “Şimdi işçinin değeri yok. Sekiz saat fabrikanın içindeyiz, hapishane ortamı gibi, köle usulü. Gün yüzü görmeden çalışıyoruz. Yemekhane ayrı dert yemekler ayrı, tuvaleti ayrı. Çalışma ortamı, çalıştığımız makineler aşırı yorucu ama aldığımız paraya bakarsanız, karşılamıyor bile. Bir ay çalıştığımızın karşılığında aldığımız, bir aylık ihtiyacımızı karşılamıyor. Bir gün işe gitmesek, bin liradan olduk diyoruz. İnsani ihtiyaç dolayısıyla işe gidemediğimizde keşke gitseydik diye pişmanlığını yaşıyoruz.”

Başpınar işçilerinin mücadelesinin her yıl biraz daha ileriye taşındığını düşünüyor Mehmet. Bunda BİRTEK-SEN’in katkısının da önemli olduğunu ifade ediyor. Mehmet Türkmen’in tutuklanmasının OSB’deki tüm işçilere gözdağı olduğunu belirten Mehmet, şöyle devam ediyor: “Mehmet Türkmen demek Başpınar demek, Başpınar işçileri demek. Bugün bir telefon açıp, ‘Burada zulüm yar, bize eziyet ediyorlar, maaşlarımızı vermiyorlar’ demenizle Mehmet Türkmen’in organizeye gelmesi 15 dakika. Eğer o bizim yanımızdaysa bizim de onun yanında olmamız lazım.”

‘Yeni bir hareketlenme olabilir’

OSB’de çoğu firmanın henüz zam açıklamadığına dikkat çeken Mehmet, bir iki hafta içerisinde yeniden bir hareketlenme yaşanabileceğine de işaret ediyor: “Patronlar yüzde 30 dayatıyor, ama işçiler kabul etmiyor. Benim çalıştığım yerde henüz zam oranı açıklanmadı. Organizede çok yaygın, asgari ücreti bankaya yatırıp üzerini elden veriyorlar. Zammı da o zaman göreceğiz ve düşük zammı kabul etmeyeceğiz.”

‘İşçinin uyanmasından korktular’

Yalçın Kardeşler’in dokuma bölümü direniş boyunca birliğin sağlandığı, sendikalaşma mücadelesi için önemli adımların atıldığı bir fabrika. İşçiler direnişlerini sürdüreceklerini söylüyor. Halil de direnişe çıkan işçilerden. Direniş sonrası sözlü olarak çıkışının verildiği bildirilmiş. Genç yaşına rağmen 25 yıllık işçi. Direniş sürecinde Milat Halı’dan kimi işçiler, taşeron usulü çalışmak için Yalçın Kardeşler’e gönderilmiş. İşten atılmayı göze alıp çalışmayan, sınıf kardeşliğinin bir örneğini gösteren işçiler olmuş. “Direncimizi kırmaya çalışıyorlar. Dışarıdan adam getiriyorlar” diye anlatıyor Halil yaşananları.

Sendikalaşmanın anayasal bir hak olduğunu belirterek, Başpınar işçilerinin mücadelesine, bu mücadelenin önüne koyulan engellere dair şunları söylüyor: “Şu an işçiden çok korkuyorlar. Patronlar kendi aralarındaki anlaşma ile sistemlerini kurmuşlardır ancak işçiler ses çıkarınca sistem bozuldu. Devleti, valiyi, emniyeti, jandarmayı kullanıyorlar. Sırf sesler çıkmasın, bir an önce bu yanan ateş sönsün diye. Bir hafta çalışmazsak beş altı ay toparlayamıyoruz, patronlar bunu biliyor. İşçilerin içinde korku var ama eğer ki sesimiz çıkmazsa yıllar boyunca sürecek bu kölelik, çocuklarımıza kadar uzanacak. Bir gün dahi o şalter inse bütün Başpınar’da işçiler zafer kazanır. Sekiz dokuz fabrika başladık, patronlar korktu. Yüz binlerce işçinin uyanmasından korktular. Mehmet Türkmen’in, sendikanın işçileri uyandırması da rahatsız etti. BİRTEK-SEN çatısı altında toplandığımızda bilecekler ki patronların birliği varsa bizim de birliğimiz var. Bu birlik oluştuğu zaman mecburen bizi muhatap alacaklar. Bu sistem yürüdükçe biz sefalete mahkum kalacağız, her zaman kaybedeceğiz.”

Evrensel'i Takip Et